Mülk Sûresi 28-30. Ayet Tefsiri


28-30 / 30


Mülk Sûresi Hakkında

Mülk sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 30 âyettir. İsmini, birinci âyette geçen اَلْمُلْكُ (mülk) kelimesinden alır. تَبَارَكَ (tebâreke) kelimesiyle başladığı için, Tebâreke Sûresi diye de isimlendirilmiştir. Ayrıca sûre, kendisini okuyanları kabir azabından koruduğu yönündeki bir rivayetten hareketle اَلْوَاقِيَةُ (Vâkiye: koruyucu), اَلْمُنْجِيَةُ (Münciye: kurtarıcı), اَلْمَانِعَةُ (Mâni‘a: engelelyici) ve اَلْمُجَادِلَةُ (Mücâdile: savunucu) isimleriyle de anılır. Kur’ân-ı Kerîm’in bu sûreyle başlayan 29. cüzü, “Tebâreke cüzü” olarak bilinir. Mushaf tertîbine göre 67, nüzûl sırasına göre ise 77. sûredir.

Mülk Sûresi Konusu

Allah Teâlâ’nın yüceliğini ve üstün kudretini zikrederek başlayan sûre, ölüm ve hayatın hikmetini bildirir. Cenâb-ı Hakk’ın kâinatta tecellî eden kudret delillerine dikkat çekerek, O’nun insanları yeniden dirilteceğini, dolayısıyla inananların mükâfat görüp, kâfirlerin cezalandırılacağını haber verir.

Mülk Sûresi Nuzül Sebebi

Mushaftaki sıralamada altmış yedinci, iniş sırasına göre yetmiş yedinci sûredir. Tûr sûresinden sonra, Hâkka sûresinden önce Mekke’de nâzil olmuştur.

Mülk Sûresi Fazileti

Resûlullah (s.a.s.) Mülk sûresinin faziletiyle ilgili şöyle buyurmuştur:

“Kur’ân-ı Kerîm’de otuz âyetlik bir sûre vardır ki, okuyan kimseye şefaat eder ve onun günahı bağışlanır. Bu sûre Tebârekellezî bi-yedihi’l-mülk’tür.” (Ebû Dâvûd, Ramazan 10; Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 9)

“Mülk sûresi kabir azabına karşı bir engel ve bir kurtarıcıdır, insanı kabir azabından kurtarır.” (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 9)

Peygamberimiz (s.a.s.), 32. sûre olan Secde sûresiyle beraber bu Mülk sûresini okumadan istirahata çekilmezdi. (Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’an 9)

قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَهْلَكَنِيَ اللّٰهُ وَمَنْ مَعِيَ اَوْ رَحِمَنَاۙ فَمَنْ يُج۪يرُ الْكَافِر۪ينَ مِنْ عَذَابٍ اَل۪يمٍ ﴿٢٨﴾
قُلْ هُوَ الرَّحْمٰنُ اٰمَنَّا بِه۪ وَعَلَيْهِ تَوَكَّلْنَاۚ فَسَتَعْلَمُونَ مَنْ هُوَ ف۪ي ضَلَالٍ مُب۪ينٍ ﴿٢٩﴾
قُلْ اَرَاَيْتُمْ اِنْ اَصْبَحَ مَٓاؤُ۬كُمْ غَوْرًا فَمَنْ يَأْت۪يكُمْ بِمَٓاءٍ مَع۪ينٍ ﴿٣٠﴾
Karşılaştır 28: De ki: “Allah beni ve beraberimdeki mü’minleri helâk etse veya bize merhamet etse, bu O’nun bileceği bir iştir. Peki, söyler misiniz bana, ya kâfirleri can yakıcı azaptan kim kurtaracak?”
Karşılaştır 29: De ki: “O Rahmân’dır; O’na inandık ve yalnız O’na güvenip dayandık. Bu sebeple, kimin apaçık bir sapıklık içinde olduğunu yakında siz de öğreneceksiniz!”
Karşılaştır 30: De ki: “Söyleyin bana: Eğer suyunuz yerin dibine çekiliverse, size kaynağından akıp duran yeni ve tatlı bir suyu kim getirebilir?”

TEFSİR:

Resûlullah (s.a.s.)’in ölümünü isteyen, onu öldürmek için tuzaklar kuran ve onun ölümüyle getirdiği din ortadan kalkıp rahata kavuşacaklarını sanan müşriklere cevap verilmektedir. (bk. Tur 52/30) Efendimiz (s.a.s.) ve beraberindeki müslümanların ölmeleri veya yaşamaları ayrı bir konu, cehennemin pek acıklı azabından korunmak ayrı bir konudur. Bunları birbirine karıştırmanın bir anlamı yoktur. Çünkü Peygamber (s.a.s.)’in ölmesi veya hayatta kalması, müşriklere bu açıdan hiçbir fayda sağlamayacaktır. Mühim olan kişinin, can yakıcı o azaptan kendini kurtarabilmesidir. Bu, Peygamber’in ölümünü ve davasının bitmesini beklemekle değil, ancak onun getirdiği dine inanıp bağlanmakla mümkün olabilir. O’nun getirdiği din ise, gökleri ve yeri yaratan, yeryüzünü muhteşem bir sofra halinde bize ihsan eden, o yüce kudretiyle hayatın kaynağı olan suları şarıl şarıl akıtan Yüce Allah’ın birliğini tanıyıp, ihlâsla sadece O’na kulluk etmektir. O’nun varlığını ve birliğini tanımak için çok uzaklara gitmeye gerek yoktur.

Yaşadığımız dünya üzerinde toplam 1.360 milyon metreküp su bulunmaktadır. Bu su miktarının ancak % 2,3’ü kullanılabilir niteliktedir. Bugün için dünyada 1, 4 milyar kişi, temiz içilebilir sudan mahrumdur. Yağış yetersizliğinden dolayı, çöllerde kurumuş akarsu yatakları vardır ve buralar insan hayatından yoksun yerler haline gelmiştir. Çöllerin genişlemesiyle birlikte, kullanılabilir su miktarı iyice azalacaktır.

Buna göre, olmadığı takdirde yaşama hakkımızı ve ümidimizi kaybedeceğimiz suyu yerin dibine geçirip yok ettiğinde, Allah’tan başka hangi gücün onu geri getirebileceğini bir düşünsek, problemi çözmüş ve gerçeği anlamış olacağız.

Allah Teâlâ’nın kudretinin sonsuzluğu ve ilminin genişliğine, iyilerle kötülerin durumlarına dair şeylerden; Allah’ın dilemesi hâlinde o kâfirleri batıracağı veya üzerlerine taşlar yağdıracağından bahseden Mülk sûresini, verilen bu bilgilerin Peygamberimiz (s.a.s.)’e Allah tarafından vahyedildiğini, kâfirler vahiy mahsulü bu gerçekleri bazan şiire ve büyüye, bazan deliliğe nispet etseler de, Resûlullah (s.a.s.)’in bu suçlamalardan beri olduğunu ve onların ezâlarına sabretmesi karşılığında Allah Teâlâ’nın onun ecrini büyüteceğini bildirerek ve onun ahlâkının büyüklüğünü ilan ederek başlayan Kalem sûresi takip edecektir:
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-69-ayeti-ne-anlatiyor-199132-m.jpg
Enbiya Suresinin 69. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 69. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 69. Ayet Arapça: قُلْنَا يَا نَارُ كُون۪ي بَرْدًا وَسَلَامًا عَلٰٓى اِبْرٰه۪يمَۙ Enbi ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/adn-cenneti-nedir-199125-m.jpg
Adn Cenneti Nedir?

"Allah’a ve Rasûlü’ne gerektiği gibi inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihâd edersiniz. Eğer bilirseniz, sizin için hayırlı olan bu ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-46-ayeti-ne-anlatiyor-199120-m.jpg
Enbiya Suresinin 46. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 46. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 46. Ayet Arapça: وَلَئِنْ مَسَّتْهُمْ نَفْحَةٌ مِنْ عَذَابِ رَبِّكَ لَيَقُولُنَّ يَا وَ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-37-ayeti-ne-anlatiyor-199089-m.jpg
Enbiya Suresinin 37. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 37. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 37. Ayet Arapça: خُلِقَ الْاِنْسَانُ مِنْ عَجَلٍۜ سَاُر۪يكُمْ اٰيَات۪ي فَلَا تَسْتَعْجِ ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/saf-suresinin-tefsiri-199080-m.jpg
Saf Suresinin Tefsiri

Saff sûresi Medine’de nâzil olmuştur. 14 âyettir. İsmini, 4. ayetinde geçen صَفًّا (saffen) kelimesinden alır. Sûrenin “İsa” ve اَلْحَوَارِيُّونَ (Hav ...


https://www.islamveihsan.com/wp-content/uploads/2025/04/enbiya-suresinin-34-ayeti-ne-anlatiyor-199038-m.jpg
Enbiya Suresinin 34. Ayeti Ne Anlatıyor?

Enbiya suresinin 34. ayetinde şöyle buyrulur: Enbiya Suresi 34. Ayet Arapça: وَمَا جَعَلْنَا لِبَشَرٍ مِنْ قَبْلِكَ الْخُلْدَۜ اَفَا۬ئِنْ مِتَّ فَه ...